1- Saçlarımız Neden Dökülür?

Her bir saç telimizin bir ömrü vardır. Saç teli çıkmaya başladıktan sonra sırasıyla büyüme evresi, dinlenme evresi ve dökülme evresine girer. Normal koşullarda da dökülen saç tellerinin yerine yenisi çıkar. Bu durumda günde ortalama 100 saç telinin dökülmesi doğaldır. Eğer günde 100 saç telinden fazlası dökülüyorsa buna “gerçek saç dökülmesi” denir ve gerekli önlemlerin alınması gerekir.
Saçlarımız keratin adı verilen proteinden oluşan yapılardır. Tıbbi olarak saçların görevi baş bölgesini sıcak ya da soğuktan ya da mekanik etkilerden korumaktır. Ayrıca saçlar genel sağlığımız bozulduğunda ilk sinyal veren yapılardır.

Sağlıksız beslenme, yanlış uygulamalar, kötü alışkanlıklar, stres, düzensiz uyku gibi faktörler genel sağlığımızı nasıl olumsuz etkiliyorsa, saçlarımıza da zarar verir. Tabi ki yaşlanma da önemli bir etkendir; erkeklerin yaklaşık %50’inde, kadınlarında %20’sinde yaşlanmaya bağlı saç dökülmesi gözlenir.
Saç dökülmesinin en sık karşılan nedenleri kadın ve erkeklerde farklılıklar göstermektedir.

Erkeklerde görülen saç dökülmesinin başlıca nedeni genetik faktörlerdir. Genetik nedenli saç dökülmesinde kişi anne ya da babasından ya da her ikisinden aldığı genler nedeniyle saç dökülmesi yaşar. Genetik nedenli saç dökülmesinde, erkeklik hormonu; dihidrotestosteron (kısa ismi ile DHT) kilit rol oynar. İsminden dolayı bu hormonun sadece erkeklerde olduğu düşünülür ancak DHT kadınlarda da bulunan bir hormondur. Bazı kimselerde genetik nedenlerden dolayı DHT hormonu saç köklerinin büyümesine engel olur. Sonucunda da saç kayıpları gözlenir.

Kadınlarda gözlenen saç kayıpları genetik nedenlere bağlı olabileceği gibi, ülkemizdeki kadınlarda sıklıkla rastladığımız anemi (kansızlık), guatr gibi hastalıklar, kullanılan bazı ilaçlar, yaşanan travmatik olaylar da diğer sebepler arasındadır. Kadınlarda saç dökülmesinin sık karşılaşılan nedenlerinden biri de hamileliktir. Hamilelik döneminde hormonlar çok değişir. Bu değişim de saçların dökülmesine neden olabilir. Ancak endişe edilmemelidir. Çünkü bu durum çoğunlukla geçicidir.

2. Çözüm önerileriniz nelerdir?

Saç dökülmesinin nedenlerine ve saç dökülmesinin kalıcı ya da geçici olmamasına göre önerdiğimiz tedavi yöntemleri farklılık gösterir.

Öncelikle saç dökülmesinin nedeni tespit edildikten sonra, bu neden ortadan kaldırılmalıdır. Saç dökülmesi bir hastalığa bağlıysa öncelikle hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Örneğin; anemi, guatr, saç kıran… Bu hastalıklar tedavi edilmeden saç ekimi ya da saç destek tedavilerinin uygulanması doğru değildir. Stres, düzensiz uyku alışkanlıkları yanlış beslenme gibi faktörler bulunuyorsa yaşam tarzı ve alışkanlıkları değiştirilmelidir. Vücutta mineral, vitamin gibi maddelerin eksikliği varsa, bunların takviyesi yapılmalıdır.

Ancak ortadan kaldıramadığımız nedenler de bulunur. Bunların başında genetik faktörler gelir. Bu gibi durumda kalıcı ve etkili tek çözüm saç ekimidir. Saç ekimi ya da saç nakli uzun yıllardır tüm dünyada uygulanan bir yöntemdir. Geçmişten günümüze saç ekimi teknikleri oldukça gelişmiştir. En doğal ve yoğun görünümü sağlayan başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.

Bazı kişilerin saç kökleri vardır ama saçları oldukça zayıf ve sağlıksızdır. Bu gibi durumlarda ise destek tedavi yöntemleri sayesinde oldukça başarılı sonuçlar elde etmekteyiz. Destek tedavi yöntemlerinin başında PRP tedavisi ve dermaroller uygulaması gelmektedir.

PRP; platelet rich plasma ( plateletçe zengin plazma)’nın kısaltmasıdır. PRP cilt, kafa derisi ve saç stimülasyonu için, doğal otolog bir tıbbi prosedürdür. PRP kişinin kendi kanından elde edilir. Bu yöntemde kanda bulunan ve platelet adı verilen hücreler ayrıştırılır ve saçlı deride sorunlu bölgelere enjekte edilir. Platelet hücreler vücutta aktive oldukları zaman büyüme hormonu denilen iyileştirici proteinleri serbest bırakır. Bu sayede saç kökleri beslenir ve daha güçlü ve sağlıklı saçlar elde edilir.

Dermaroller yöntemi ise vücudun kendi kendini tamir etme mekanizması esasına dayanır. Dermaroller üzerinde mikroiğneler bulunan silindir şeklinde bir tıbbi cihazdır. Saçlı derinin alt tabakalarında dermaroller sayesinde mikro kanallar açılır. (bu minik yaralar oldukça küçüktür ve gözle görülmez ve acı veren bir işlem değildir). Vücut bu minik yaraları tamir etmek için çalışır. Sonuçta damarlanma artar, yararlı proteinler oluşur ve saç hücreleri güçlenip sağlıklı hale gelir.

3. Saç ekimini kimlere önerirsiniz?

Saçlarımız; en eski çağlardan günümüze kadar en önemli doğal aksesuarımız olmuştur. Maalesef pek çok kişinin karşılaştığı saç problemleri (saç dökülmesi başta olmak üzere) yaşam kalitemizin düşmesine dahi neden olabilen ciddi bir sorun haline gelmiştir. Hatta yapılan araştırmalar saç kaybı yaşayan bazı kişilerin kendilerine olan güvenini kaybetmesinden, ağır depresyona kadar ciddi sorunlarla karşılaşabildiğini göstermiştir.

Bu durum sağlıklı ve bakımlı saçlar için her geçen gün yeni yöntemlerin ve uygulamaların literatürlere eklenmesine neden olmaktadır. Bu yöntemlerin içinde başarılı ve kalıcı sonuçlarından dolayı en çok tercih edileni saç ekimidir.

Saç ekimi genetik nedenlere bağlı gerçek saç kaybı yaşayan (Saç büyümesi durduysa ya da günde 125 saç telinden fazlası dökülüyorsa gerçek saç kaybı yaşanıyor demektir.) 18 yaş üzeri kadın erkek herkese uygulanabilmektedir.

4. Eklemek istedikleriniz

Saç ekiminde kullanılacak yöntemin yanı sıra hastaların dikkat etmesi gereken oldukça önemli noktalar bulunmaktadır: Öncelikle saç ekimi cerrahi bir girişimdir, hekim kontrolü olmaksızın hastane ya da sağlık kuruluşlarının dışında bir yerde asla yapılmaması gerekir. Ekimi gerçekleştirecek hekim ve ekibinin tıbbi yeterliliği kadar estetik yeterliliği de oldukça önemlidir.

Saç ekimi hayati bir operasyon değildir ancak unutulmamalıdır ki estetik ve sanatın buluştuğu tıbbi bir müdahaledir. En iyi sonuçlar için doğru hekim ve ekibin seçildiğinden emin olunmalıdır.